MİRAS HUKUKUNDA TENKİS

Yayınlarımız

Tarafından gönderildi: Özdoğan Hukuk Yorumlar: 0 28

 

MİRAS HUKUKUNDA TENKİS

 

Mirasbırakanın yapmış olduğu ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmaların mirasçıların saklı payına tecavüz ettiği oranda indirilmesini sağlayan işleme ”tenkis” denmektedir. Kanunda belirtilmiş olan saklı paylı mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf özgürlüğünü aşarak saklı paylarını ihlal etmiş olan tasarruflarının tenkis edilmesini dava ve def’i yoluyla talep edebilirler.

Mirasbırakanın yaptığı işlemlerle mirasçılarını kendi tayin etmesi veyahut mirasçılarını kendi mirasından alıkoyması miras hukukunun insana tanıdığı temel haklardan birisidir. Mülkiyet hakkı değerlendirildiğinde mirasbırakanın kendi mal varlığı üzerinde tasarruf ve işlemde bulunması olanaklıdır. Ancak böyle bir durumda yasal mirasçılarının bu sınırsız özgürlükten zarar görmesi de çok muhtemeldir.

Türk hukukunda mirasbırakana tam bir özgürlük alanı tanınmamış, mirasbırakanın özgürlüğü yasal mirasçılarının saklı payları oranında güvenceye alınmıştır. Mirasbırakanın saklı pay oranında sınırlanan tasarruf özgürlüğünü aşarak yapmış olduğu ölüme bağlı kazandırmalarını, yasal mirasçılarının saklı payları oranında kazanım sağlayabilmeleri amacıyla ‘tenkis’ imkânı saklı paya sahip yasal mirasçılara tanınmıştır.

TENKİS DAVASI

Türk Medeni Kanunu m.560/1’de, saklı payın karşılığını alamayan yasal mirasçıların mirasbırakana tanınan tasarruf edebileceği kısmı aşan kazandırmaların tenkisini dava edebileceklerini belirtir. Tenkis davasında hak düşürücü süre, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri andan itibaren başlamak koşuluyla bir yıl ve her halde vasiyetnamenin açılma tarihinden itibaren on yıl geçmesiyle düşer. TMK m.571/3’e göre, tenkis iddiası def’i yoluyla her zaman ileri sürülebilmektedir.

Tenkis talebinde bulunabilmenin iki temel şartı bulunmaktadır:

  1. Mirasbırakan, ölüme bağlı tasarruflarla yahut sağlararası kazandırıcı işlemlerle tasarruf oranını aşmalıdır.
  2. Mirasçının saklı pay hakkı ihlal edilmiş olmalıdır.

Tasarruf hakkının aşılarak yasal mirasçıların saklı pay oranının aşıldığını belirlemek için önce tasarruf oranının hesaplanması gerekmektedir. TMK m. 507’de bahsedildiği üzere, tasarruf oranı mirasbırakanın ölüm anındaki değer bakımından hesaplanır.

Terekeden indirilecek değerler:

  • Mirasbırakanın borçları
  • Terekenin mühürlenmesi ve yazım giderleri
  • Cenaze giderleri
  • mirasbırakan ile yaşayan ve mirasbırakan tarafından bakımı üstlenilen kişilerin 3 aylık geçim giderleri

Bunlarla beraber denkleştirmeye bağlı kazandırmalar, tenkise tabi sağlararası kazandırmalar, hayat sigortası alım bedeli vb. değerlerin de terekeye katılmasıyla tespit gerçekleştirilir. Tasarrufun ne oranda aşıldığı ve saklı paylı mirasçıların saklı paylarına ne oranda tecavüz edildiği hesaplanır.

Tenkis davasında sadece saklı paya sahip yasal mirasçılar davacı olabilir. Örnek vermek gerekirse, vasiyetname yolu ile veyahut miras sözleşmesi ile kendisine belirli bir mal veya hak bırakılan kimse tenkis davasını açma hakkına sahip değildir.

Saklı paylı mirasçılar mirasbırakanın altsoyu, anne ve babası ve eşidir.  Saklı pay oranları kanunda sayılmıştır:

  • Altsoy için yasal miras payının yarısı,
  • Anne ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri,
  • Sağ kalan eş için altsoy veya anne ve baba tarafıyla birlikte mirasçı ise yasal miras payının tamamı diğer hallerde ise dörtte üçüdür.

Saklı payı zedelenen mirasçıların iflas dairesinin veya alacaklılarının ihtarına rağmen tenkis davası açmaması durumunda ihtarda bulunanların alacaklarını tenkis davası açabilecekleri kanunda belirtilmiştir.

Tenkis davası mirasbırakanın tenkise bağlı kazandırıcı işlem yapmış olduğu kişi aleyhine açılır. Ancak tenkise tabi kazandırmanın yapıldığı şahıs, bu konu kazandırmaları üçüncü bir kimseye devretmesi durumunda davanın üçüncü kişi aleyhine açılıp açılamayacağı tartışma konusu olup, iyi niyetin gözetilmesi yerinde olur. Tenkis davasının yenilik doğuran bir dava olmasına ve yasada açıkça lehine kazandırma yapılan kişiye açılacağını göstermesine karşın kötü niyetli veya ivazsız kazanımlarda üçüncü kişi aleyhine tenkis davası yürütülmesi hukuka uygun olacaktır.

Tenkise tabi bir kazandırmanın mümkün olabilmesi için kazandırma işleminin karşılıksız bir işlem olması gerekmektedir.  Ayriyeten mirasbırakan tarafından yapılan tüm kazandırmalar da tenkise tabi değildir. Ölüme bağlı tasarruf yoluyla yapılan tüm kazandırmalar tenkise konu olur fakat sağlararası kazandırmaların hepsi tenkise tabi değildir bu konuda bazı sınırlandırmalar mevcuttur.

Tenkise konu olan sağlararası kazandırmalar TMK m.565’de sayılmıştır:

  • Mirasbırakanın, mirasçı sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlararası kazandırmalar, geri verilmemek koşuluyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi
  • Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar (Burada, bir mirasçının ivazlı feragat sözleşmesiyle mirastan feragat etmesi halinde, mirasbırakan tarafından yapılan ivazın tenkisinden bahsedilmektedir.)
  • Mirasbırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar
  • Mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar

Yaşantıda sıklıkla karşımıza çıkan ve tenkisi mümkün olan kazandırıcı işlemlerden biri de muvazaalı bağışlamalardır. Mirasbırakan, saklı paylı mirasçının tenkis davasına önleme almak amacıyla, yapmış olduğu karşılıksız kazandırma işlemlerini satış gibi göstermektedir. Böylece, aslında bağışta bulunduğu şeyi karşılığında bir edim alınan satış işlemi gibi göstererek, ileride açılması öngörülen tenkis davasını önlemektedir. Söz konusu muvazaalı işleme dayanan kazandırma tapulu taşınmaz ise hem görünürdeki satış sözleşmesi hem gizli bağış sözleşmesi geçersiz olduğundan, saklı payı olsun veya saklı payı olmasın her bir mirasçı bunu tek başına talep edebilir ve tapu sicilinde düzeltme işleminin yapılmasını isteyebilir. Tapusuz taşınmazlar ile taşınır mallarda ise yalnızca saklı paylı mirasçılar tenkis talebinde bulunabilir.

Tenkise tabi hem ölüme bağlı hem de sağlararası kazandırıcı işlem bulunmakta ise, saklı pay tamam oluncaya kadar öncelikle ölüme bağlı tasarruflar tenkis edilir. Ölüme bağlı kazandırıcı tasarruf yapılmamış veyahut bu kazandırıcı işlem saklı pay oranını karşılamıyor ise sağlararası kazandırmaların tenkisinden devam edilir.

Tenkise tabi kazandırmalar tespit edilip hesaplandıktan sonra saklı pay sahiplerine, aleyhine dava açtıkları kazandırma yapılmış kimse tarafından bir geri verme borcu doğar. Kendisine kazandırıcı işlem yapılmış kişi eğer ki iyi niyetli ise, sadece mirasın kendisine geçmesi anında kazandırmadan elinde kalan kısmı geri vermekle yükümlüdür. İyiniyetli değilse, iyiniyetli olmayan zilyedin geri verme borcuna ilişkin hükümlere tabidir. Bir ivaz koşuluyla elde edilen ölüme bağlı kazandırma işleminin tenkise konu olduğu durumda lehine kazandırmada bulunulan kimse, yaşarken mirasbırakana vermiş olduğu ivazı tenkis oranında kendisine geri verilmesini talep edebilir.

Tenkis davası bakımından görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise, mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir